Çıkacağım bu darboğazdan

Yeni bir ben olarak

Biliyorum kolay değil

Ama mükâfatı yok değil

Vazgeçme sakın pes etme!

Dönüş bir kelebeğe

UÇ ÖZGÜRLÜĞE…

...

O cevap verdi: “İşte bu, beraberliğimizin sona ermesidir. Şimdi sana, sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim.” dedi. “Gemi var ya o, denizde çalışan yoksul kimselerindi. Onu delerek kusurlu hâle getirmek istedim. Çünkü onların gideceği yerde her sağlam gemiyi gasp etmekte olan bir kral vardı. Erkek çocuğa gelince, onun ana babası mümin kimselerdendi. Çocuğun onları sonunda azdırıp inkâra sürüklenmesini uygun görmemiştik. Böylece istedik ki Rabb’leri onun yerine kendilerine ondan daha temiz ve daha merhametlisini versin. Duvara gelince, o da şehirde iki yetim çocuğun idi. Altında da onlara ait bir hazine vardı. Babaları ise iyi bir adamdı. Rabb’in istedi ki o iki çocuk güçlü çağlarına erişsinler ve Rabb’inden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ben bunları kendiliğimden yapmadım. İşte, hakkında sabretmediğin şeylerin içyüzü budur.

Kehf Suresi 78-82

***

Başarılı bir avukat olan Serkan’ın hayatı, eşi Zeynep’in vefatı ile altüst olur.  Serkan, bir taraftan Zeynep’in gizemli geçmişini çözmeye çalışırken diğer taftan da kendi yaşamını sorgulamaya başlar.

Serkan’ın hayatı artık çözülmesi gereken sırlarla dolmuştur. Zeynep’in konağındaki esrarengiz oda, arka arkaya yaşanan ölümler ve bir anda hayatlarının ortasında beliren kasketli adam...

Esrarengiz ile birlikte kaybolmaya hazır olun...

“Papatya taçlarıyla doldurun sınıfları.

Biriniz güneşin kılığına girsin.

Diğerleriniz yıldızları biriktirsin.

Ayın aydınlık yüzü de gülmeye başladı.

Uzatmayalım, artık göğü anlayalım!”

“Her Güne Bir Şiir” unutulan, görmezden gelinen çocuklarımızın dillerinden düşmeyen umut türküsüdür. Onlar şafakla birlikte gözlerini ufka diker ve yükselen güneşe şöyle seslenirler: Bizi de görün, hayallerimiz yok sayılmasın!

“Her Güne Bir Şiir” tohumu toprakla buluşturan heyecandır. Yorgun ellerimizin emeği filizlenmeye başlayınca dağlar ansızın çiçek açar. Toplanır binlerce can aşk ile. Başlarlar semah dönmeye. Beyazı özleyen papatyaya koşar, kırmızıyı arayan gelinciğe…

“Her Güne Bir Şiir” ömrümüzün sevgilisidir. Acı çeksek de bu yolda, yüreğimiz her daim kanasa da biliriz ki ancak inananlar yalansız sevebilir. Zordur fırtınalarda kara gecelerin kahrını çekmek lakin uğruna sevgiliye varılacaksa varsın kayalıklarda parçalansın bedenimiz.

“Her Güne Bir Şiir” hayatın ta kendisidir. Çocuklar ağlamasın, kadınlar öldürülmesin, zeytinler kesilmesin, denizler kirletilmesin, adalet yerini bulsun diye her durağında yeniden vuruluruz dizelerle. Yanımızdan geçenler ise bir sonraki şiiri okumaya devam ederler. Böylece şiir asla susmaz.

Bu kitap, yalnızca bir sınav hazırlık kitabı değil. Bu kitap, hayatını yeniden organize etme rehberi.

Zihnini nasıl yönetirsin?

Stresi nasıl kontrol edersin?

Aileni desteğe nasıl dönüştürürsün?

Odanı, planını ve motivasyonunu nasıl kurarsın?

Sınav anına nasıl hazırlanır, sınavdan sonra hayatını nasıl inşa edersin?

Tüm bunlar, adım adım ve sana bire bir anlatılır gibi hazırlandı. Çünkü bu kitap sana yazıldı.

Sayfalarını çevirdikçe sadece çalışmayı değil, kendini yönetmeyi öğreneceksin. Disiplinin, kararlılığın, zihinsel gücün ve hayat vizyonun bu kitapla dönüşecek. Ve sonunda gülümseyerek şu cümleyi kuracaksın:

“Ben artık oyunu kazandım.”

Eğer bu yıl gerçekten kazanmak istiyorsan… Kitabın kapağını aç, ilk adımı at. Ben senin yanındayım.

sddssdfv dssdfsddsfsd

Hayat, bazen en sessiz çığlıkların yankılandığı yer olur.

Meltem, ailesinin dayattığı kurallar arasında sıkışmış bir genç kızken, hayallerinin peşinden gitmek için İstanbul’a uzanan bir yolculuğa çıkar. Üniversite koridorlarında, yeni dostluklar ve ilk aşkın heyecanıyla tanışırken; bir yandan da kendi kimliğini bulma, ayakta kalma savaşı verir.

Diğer tarafta Aslı vardır…

Kapanmayan yaraların, susturulmuş anıların taşıyıcısı. Akııl ve ruh sağlığı merkezinde geçen günlerinde, geçmişiyle hesaplaşır, karanlıkla barışmanın yollarını arar.

Terk edilmişlik, direnç, dostluk ve iyileşme üzerine dokunaklı bir hikâye…

Bu roman, her kadının içinde taşıdığı mücadeleyi, her genç kızın hayalini ve her insanın derininde sakladığı yaraları anlatıyor.

Meltem’in kararlılığı ve Aslı’nın kırılganlığı, sizi hem düşündürecek hem de yüreğinize dokunacak.