Kitap Baskı Fiyatı Hesapla | Kitap Başvurusu Yap | Alo Bilgi: 0 544 687 66 90 | ÜYE GİRİŞİ | SEPETİM |
|
|
|
Kitap baskı aşaması yazarlık yolunuzdaki ikinci en büyük engeldir. Özellikle ilk kitabını bastırmak isteyenler için bu daha da çetrefilli bir durumdur.
Şimdi sırasıyla kitabınız bastırmak için hangi yayınevine başvurduğunuzda ne ile karşılacağınıza değineceğiz.
Bu tarz yayınevlerininin internet sitelerindeki açık adreslerine veya e-maillerine dosya gönderdiğinizde "Programlarının yoğun" olduğunu söyleyeceklerdir. Bu aslında nezaketle "dosyanızla ilgilenmiyoruz" demektir. Esasında cevap almak da iyi bir şeydir. Çünkü hiç cevap vermeyebilirler de. Siz dosyanızın içeriğinin çok iyi olduğunu düşünerek, "en azından bir dosyayı inceleselerdi" diye hayıflanırsınız. Aslında bu sizin yazdıklarınızın iyi veya kötü olmasıyla alakalı değil, tamamen ticari bir tercihtir. Bir çoğumuz söz konusu ürün kitap, olduğu için yayınevlerini ticari bir kuruluştan ziyade, kültür ve sanata hizmet eden ticaretin dışında elitist birer organizasyonlar olarak görürüz. Oysa yayınevleri de, bir market gibi kira öder, çalıştırdığı kişilere maaş öder, dağıtım için araç satın alır, araçlarına yakıt harcar, basılacak kitaplar için kağıt alır, tasarımcı çalıştırır, elektrik ve su faturası öder, vergi öder... Velhasıl kelam, bir yayınevi herhangi bir ticari işletme neler yapıyorsa ve ne yapması gerekiyorsa aynı mecburiyettedir. Büyük yayınevlerinin kurumsal firmalar olduğunu söylemiştik. Kurumsal firmalarda ise duygulardan ziyade rakamlar önemlidir. Elbette Küçük Prens'in "büyükler rakamları ne kadar da seviyor," sözünü hatıladınız hemen. Evet çünkü rakamlara dikkat etmeyen bir firma ayakta kalamaz, durumu kötüleşir ve hatta iflas edebilir. Hal böyle olunca da kurumsal yayınevleri, hiç tanınmamış bir yazarın, hiç duyulmamış bir dosyasını kitaplaştırmak yerine; bilinen, satışları tahmin edilebilir yazarları tercih edeceklerdir.
Elbette vardır. Fakat genellikle bu ilk dosyaları için onların bir referansı olmuştur. Bu referans bilinen, usta bir yazar olabileceği gibi, bir edebiyat yarışması veya bir sosyal medya kitlesi de olabilir. Bununla ilgili benim kıstasım genellikle şudur; "kitap basımı için siz yayınevi arıyorsanız kitabınızı kişisel destekli yayıncılıkla yayınlayabilirsiniz, yayınevi sizi arıyorsa kitabınızı telifli yayınlayabilirsiniz." Siz kendinizi ispat ettikten bir süre sonra yayınevleri size teklifler sunacaktır. Bu söylemlerim genelleme olup, istisnaları müstesna sınıfında değelendirmelidir.
Bu üçüncü durum genelde ilk kitap dosyaları için değil de, mesela ülkemizde tanınmayan ve dolayısıyla kitlesi olmayan uluslararası bir yazarın kitabı için olabilir. Kurumsal bir yayınevi bunu prestij için de yapabilir, kültür-sanata katkı için de, popülerleşip satışlarının artacağı umuduyla da.
Kurumsal yayınevlerinin genelde şiir kitabı bastırmak isteyenler için kapılarının kapalı olduğunu yazmıştım. Buraya kadar sabredip okuduysanız bunun da tamamen kitlesel ve dolayısıyla ticari olduğunu farketmişsinizdir. Şiir alıntıları her ne kadar sosyal medya ile günün her anı bizimle birlikte olsa da şiir kitapları raflarımızdan oldukça uzaktır. Bunun bir sebebi belki de "yarısı boş sayfalara!" para vermeyi kendi pragmatist bencilliğimize yedirememektir. Sosyolojik olarak incelenmesinde fayda vardır.
Sonuç olarak,
0% |