İran asıllı Kanadalı yazar Behzad Khalvati, yazarlık serüvenini, ilham kaynaklarını ve çok dilli yayımlanan “Ezeli Aşk” kitabını anlattı. İçsel dönüşüm, rüyalar ve manevi yolculuk üzerine samimi bir sohbet.
Behzad Khalvati ile Yazarlık Yolculuğu ve “Ezeli Aşk” Kitabı Üzerine Derin Röportaj
1. Kendinizi ve yazarlık kariyerinizi kısaca tanıtır mısınız?
Ben Behzad Khalvati. İran’da, Azeri bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Şu anda Kanada’da yaşıyorum ve eczacılık yapıyorum. Eczacılık ve Homeopaty eğitimimi İran’da tamamladım, ardından Kanada’ya yerleşerek kendi işimi kurdum.
İnsanların iyileşmesine katkı sunmak her zaman beni mutlu etti. Ama zamanla, hayatın sadece fiziksel bir dengeden ibaret olmadığını fark ettim. Kültür, müzik ve yazı da ruhu besleyen şeyler. Yazmak ise içimde çok önceden beri var olan bir histi. Zaman zaman defterlerimde çeşitli konular hakkında anladığım ve algıladığım şeyleri yazıyordum. Örneğin, müzik, felsefe, rüyalar, yaşamın anlamı, duygusal ve zihinsel vücutlar ve dünyalar, Mevlana’nın şiirlerinin daha derin ve manevi anlamları hakkında vesaire...
2. Yazarlık yolculuğunuz nasıl başladı?
Yazıya olan ilgim çocuk yaşlarda başladı. Özellikle rüyalar beni hep etkiledi. Gördüğüm rüyaları deftere yazardım. Zamanla fark ettim ve öğrendim ki bu rüyalar sadece anlık görüntüler değil; bir duygunun, bir düşüncenin veya bir manevi dersin yansımasıdı. Sonra öğrendim ki spirituel öğretilere göre, “Rüya başka bir dünyayı tecrübe etmek gibidir. Zaman kaybetmezsin, ama içsel olarak zenginleşirsin.”
Bu düşünce beni yazmaya daha da yakınlaştırdı.
Daha önce söylediğim gibi, başka konulara da her zaman ilgi gösteriyordum ve düşüncelerimi yazmaya çalışıyordum. 2001 yılında Homeopaty İlaçları kursunu Tahran’da üniversitede ders verirken, Homeopaty Eczacılık Ders Kitabı’nı İran’da ilk kez olarak yazıp yayınlattım, 600 sayfalık bir kitap. Yıllar sonra, 2024 yılında da Ezeli Aşk adlı kitabımı Türkiye’de Kayıp Zaman Yayınları yayınladı.
Ezeli Aşk bir manevi aşığın yolculuğunun hikayesi olarak Türkçe, Farsça ve İngilizce dillerder yayınlanmıştır.
3. İlham kaynaklarınız genellikle neler olur?
İlhamın çoğu zaman içten geldiğine inanıyorum. Sessizlikte, yalnızlıkta, tefekkür ederken, bazen bir melodi dinlerken, bazense bir rüyada... gece rüyaları, uyanık rüyalar, dalgınlık, hayal kurmak ve günlük hayatın anbeanını yaşamak ve deneyimlemekler; bazense de bir içsel fiske.
Ama bu vesileler ile ilhamı algıladıktan sonra onu önemsememiz ve değerlendirmemiz gerek. Nasıl olacak o iş? Kendimize bir rüyalar ve ilhamlar defteri tahsis etmekle ve rüyaları ve ilhamları hemen orada yazmakla olacak ki hiç birirsi unutulmasın.
4. Yazma motivasyonunuz nedir? Sizin için bir meslek mi, tutku mu, yoksa ihtiyaç mı?
Yazmak benim için daha doğrusu bir sorumluluk ve bir zevk. Kendimi anlatmanın, hissettiklerimi anlamanın yolu. Aynı zamanda büyük bir tutku. Bazen bir cümle günlerce içimde yankılanıyor, bazen bir melodi kelimelere dönüşüyor. Bu içsel üretim hâli beni canlı tutuyor.
Ayrıca Türkçe’yi ve Türk kültürünü daha fazla sevdiğimden dolayı bunların hepsini bu dilde yazıya dökmekten aşırı seviyede zevk alıyorum.
5. Türkçeyi nasıl öğrendiniz?
Rüyaların ve hislerin izinden yürüyerek, kendime ait bir dil oluşturmaya başladım.
Türkiye’de geçirdiğim kısa zamanlar da bana çok şey kattı. 12 yaşındayken ilk kez olarak Türkiye’ye gelmiştim. Bu ülkenin dili, insanları, şarkıları ve kültürü beni çok etkilemişti.
“Bizim gibi konuşuyorlar ama daha güzel bir şıveyle konuşuyorlar,” demiştim o yaşta. Bu sevgi o günden beri içimde büyüdü.
2017’de bir rüyanın ardından, Türkçe öğrenmeye karar verdim, rüyalarımla birlikte yeniden bir bağ kurdum. Türkiye’den bir dil uzmanı ve öğretmeni buldum ve uzaktan Türkçeyi doğru dürüst öğrenmeye başladım. Öğrendikçe de bu dili daha fazla sevmeye başladım.
6. Yazdığınız kitabın konusu nedir, kısaca bahseder misiniz?
Bir süre önce, bir dizi içsel dönüşüm ve devrim yaşadıktan sonra, ilk kez olarak "Ezeli Aşk" adlı, on iki şarkı içeren enstrümantal bir müzik albümü yaptım. Her bir parçanın bir hissiyatı vardı. Ama şarkılar sözsüz olduğu için, uygun başlık ve isimler seçtikten sonra, her bir şarkı için o melodiyi alıp bestelendirirken yaşanan duyguların bir köşesini ifade edebilen hikayeler yazmaya karar verdim ve melodiler geldikçe onlara anlam vermek istedim. Zamanla bu hissiyatlar hikâyelere dönüştü. Böylece dinleyici her parçayla daha fazla bağ kurabilsin diye düşündüm. Bu hikayelerin düzenlemesinin sonuna geldiğimde, bunların müziğe ihtiyaç duymadan bağımsız halde bir kısa öykü kitabı olarak sunulabileceğini fark ettim. Çünkü hikayeler kendi başlarına da konuşabiliyorlardı. Bu yüzden o hikayeleri albümden ayrı olarak bu küçük kitap şeklinde basıp yayınlamaya karar verdim. Bu kitabın bölümlerinin isimleri, aslında "Ezeli Aşk" adlı enstrümantal albümün her bir parçasının başlıklarıdır. Albümdeki her şarkıyı almak ve yapmak, benim için aşk yolunda bir aşığın iç yolculuğu gibiydi. Her parça bu yolculuğun küçük bir durağı gibi, ve her parçaya ait hikaye de yaşanan haller ve duyguların bir küçük yansıması.
7. Hitap etmek istediğiniz kitle kimlerdir? Hangi yaş grubu ya da profile yöneliksiniz?
Benim yazdıklarım belli bir yaş grubuna değil, hissetmeye açık olan herkese hitap ediyor. İç dünyasına dönmek isteyen, yaşamın gerçek anlamı günlük hayatın ötesinde olduğunu düşünen, müzikle, şiirle ve edebiyatla bağ kurabilen herkes bu satırlarda kendinden bir parça bulabilir.
8. Yakın zamanda yeni bir projeniz ya da kitabınız var mı?
Evet, şu anda “Benim Türkiye Hikayem, Hayat Sadece Bir Tesadüf Mü?” adlı yeni bir kitap projesi üzerinde çalışıyorum. Türkiye’yle olan bağımı, orada yaşadığım tecrübeleri ve gördüğüm sembolleri bir araya getiriyorum.
“Hayat sadece bir tesadüf değil. Bazen küçük bir detay, bize büyük bir anlam taşıyabilir.”
Bu kitapta hem Türkiye sevgimi hem de içsel farkındalıklarımı ve bir sürü manevi prensepleri bir araya getiriyorum. Aynı zamanda metinleri hem Türkçe hem de Farsça olarak hazırlıyorum. Belki ileride bir seri hâline gelebilir.
9. Okuyucular kitabınızdan ne almalı? Onlara nasıl bir his bırakmasını istediniz?
Okuyucunun, kitabı okuduktan sonra kendine daha yakın hissetmesini isterim. Belki bir çocukluk anısı canlanır, belki bir melodiye kulak verir ya da bir rüyasını yeniden hatırlar. “İçten gelen bir şey varsa, mutlaka bir yerlerde karşılık bulur.”
Kitap, okuyucuyla sessiz bir sohbet kurmak istiyor. Ona eşlik eden bir yol arkadaşı gibi…
Bana göre bütün insanlar araycılar, Aşk arayıcısı. Bu yazılar eğer bir kıvılcım olarak okuyucunun içinde gizli olan arayıcılığını uyandırırsa, ben en mutltu yazar hissederim kendimi.
Adanalı çevre mühendisi ve şair, yazarlık yolculuğunu, ilham kaynaklarını ve insana dair duygularla yoğrulmuş edebi çalışmalarını samimiyetle anlatıyor.
“Ranza” romanının yazarıyla yazarlık yolculuğu, ilham kaynakları, yeni projeleri ve yazma motivasyonu üzerine samimi bir söyleşi. 80’ler kuşağından gençlere uzanan bir edebiyat hikâyesi.
Kadın hakları savunucusu ve yazar Nedva Ceviz ile Büyüyen Çığ kitabı, şiddet gerçeği ve toplumsal dönüşüm üzerine güçlü bir röportaj. Erkeklere ve topluma önemli mesajlar içeriyor.
Eğitimci ve kişisel gelişim mentoru Meryem Demircan ile potansiyeli keşfetmek, hayatta değişim yaratmak ve gençlere ilham vermek üzerine özel bir röportaj.
0% |