İNSAN… Neydi? Varoluş döngüsü içindeki yeri ve gayesi nedir? Evrenin en üstün yaratılmışı mı? Eşrefi mahlûkatın efendisi mi? Dünya denilen nimet onun emrine mi verildi? Kendi türüne ve yaşadığı dünyaya onun kadar zarar veya fayda veren varlık var mıdır? Kibri onu nasıl mahvedecek? Gireceği cennet var mı? Yoksa yaşadığı yeri cennete çevirebilecek iradeye mi sahip?

Hayatımı insanların hizmetine adadığım mesleğimde, yazdığım bu kitapta neler yaşadığımı, gördüğümü, deneyimlediğimi, ders edindiğimi anlattım. Sizlerin okumanıza, sağlık sistemini ve kendi hayatımdan kesitlerle sundum. Neleri yaparsak daha iyi yaşam koşullarına sahip olabileceğimize naçizane değinmeye çalıştım.
Sürekli, sürdürülebilir, kesintisiz iyileşme yolunda olabilmek için, iyilik yolunda kalıcı kültür yeteneği edinebilmek için eksikliklerimizi, hatalarımızı fark etmemiz gerekmez mi? Her fikirden faydalanmaya çalışmak gerekmez mi?
Düşünceyle kalın.

GÜNAY SU
1970 Muğla-Mesevle doğumluyum. Okuyamamanın eksikliğini yaşayan ailemin, dört çocuğunu okutabilmek için göç ettiği Aydın-İncirliova`da ilk, orta ve lise öğrenimimden sonra Sivas C.Ü. de ön lisans eğitimi alıp laborant olarak devlet memuru oldum. 2020 yılında İstanbul Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümünde lisans eğitimimi tamamladım. Kayseri, Manisa, İzmir-Selçuk`ta S.S.K. ve devlet hastaneleri ile diğer sağlık birimlerinde 33 yıl görev yaptım. Devlet memuru ve laborant olarak başladığım çalışma hayatımın son 15 yılında memurluğun ve laborantlığın değersizleştiğini, yozlaştığını kendi açımdan hissettiğim için 2023 yılında emekli oldum. Eskişehir kökenli İstanbullu eşimle 30 yıldır evli, sekizer yaş arayla doğmuş üç çocuk babasıyım. Yedi ilimizin dokusuna nüfuz edebilmiş, kırktan fazla ilimizi gezmiş biriyim. Manisa`da çekirdek ailemle yaşıyorum.
Sosyolojiye üniversite yıllarımda ilgi duydum. Laborant olarak mikroskopla çalışmayı, çoğumuzun göremediği bir dünyayı görmeyi çok sevdim. Mesleki alışkanlık geliştirip sosyal yapımıza makro ve mikro bakışla bakmaya çalıştım. Ülkem; makro ölçekte bir ve bütün, mikro ölçekte (mahalle düzeyinde) farklı ve zengin bir kültür harmanı.
Çağların mimarı Koca Sinan; doğduğu Ağırnas kasabasından yeniçeri olarak 22 yaşında Osmanlı ordusuna dülger olarak alınmış. 40-45 yaşına kadar ordu ile sefere gittiği yerlerde ilgisini çeken yapıları inceleyip hafızasına yerleştirmiş. İhtiyaç duyulduğunda, görev verildiğinde bilgi ve becerisini ortaya koyarak tarih sayfalarında yerini almış. Dülgerlik eğitimi haricinde günümüz manasında akademik bir eğitim aldığına dair bir iz olmadığı için mesleki başarısı sır kalmış, kalacak görünüyor.
Isaac Newton İDRAK edene kadar daldaki elmalar milyarlarca kez düşmüş olmalı. Bilim yoktan var olmuyor, zaten var olanı idrak etmeyle başlıyor, kayıt altına alma ve üzerine yenilerini koyma ile ilerliyor inancındayım.
Bu anekdot ışığında ülkemizdeki mikro ölçekli devletçik yapımızın makro ölçekli etkilerini amatörce idrak etmeye, anlamaya, yazmaya, faydalı olabileceğini düşündüğüm eserler bırakmaya çalışıyorum.